1895 yılında De Quarvain tarafından tanımlanan hastalık, radial tenosinovit olarak da bilinmektedir. Birinci dorsal ekstensor kompartmanın tenosinovitidir. Radyal stiloid düzeyinde, fibroossöz tünel içerisinde yer alan abduktor pollisis longus (APL) ve ekstensor pollisis brevis (EPB) tendonlarında ve ekstensor retinakulumda kalınlaşma sonucu meydana gelir.
El bileği birinci dorsal kompartmanı, tendon sayısı ve yapısı bakımından en fazla değişikliğin görüldüğü yerdir. İncelemelerde kompartmanın, radiustan ekstansör retinakuluma uzanan vertikal bir septa ile sıklıkla ikiye bölünmüş olduğu gözlenmiştir ve genellikle APL palmar, EPB dorsal tarafta yer alır.
De Quarvain tenosinovitli olgular ve kadavralar üzerinde yapılan bir çalışmada iki kanal ve septa varlığının De Quarvain hastalarında normal popülasyondan fazla olduğu görülmüştür. Birinci dorsal kompartmandaki değişikliklerin bilinmemesi ya da önemsenmemesi konservatif ve cerrahi tedavilerin başarısız olmasına, ağrının sürmesi veya rekürrensine yol açmaktadır.
Genel Özellikler
- Tipik olarak 30 – 50 yaş arasındaki kişilerde görülür.
- Kadınlar erkeklerden daha sık etkilenir.
- Prevelansı erkeklerde % 0.5 kadınlarda % 1.3 olarak bulunmuştur.
- Asıl patolojik belirtiler başparmağın abduksiyonu ve el bileği ekstansiyonu ile ulnar deviasyonunu içeren hareketlerin sık kullanımı sonucu oluşur.
- Başparmağın kavrama hareketleri ağrılıdır.
- Semptomlar kademeli olarak başlar ve çoğunlukla progresif seyir gösterir, zamanla hastaların ellerindeki kavrama kuvveti geriler.
Risk Faktörleri
- Kadın cinsiyet
- Akut travma
- Tekrarlayan mikrotravma
- Mesleki faktörler (golf ve raket sporcuları, terziler)
- Yeni doğum yapmış anneler
- Yumuşak dokuyu etkileyen hastalıklar
Bulgular
- En önemli belirti, radial stiloid üzerindeki tendovajinal bölgeden ön kola ve başparmağa yayılan ağrıdır.
- Radial stiloid etrafında şişlik ve hassasiyet
- Baş parmak hareketleri esnasında sürtünme seslerinin duyulması ve sürtünme hissi
- Şişme sebebi ile baş parmak ve el bileğinde hareket kısıtlılığı
- İltihaplanan tendonun şişmesi sonucu tendonlara komşu olan duyu sinirlerinin sıkışması ile parmaklarda uyuşma hissi
Teşhis
- Teşhis öncelikle fizik muayene bulguları ile koyulur.
- Muayenede hasta, radial stiloidin palpasyonu ve dirençli başparmak ekstansiyonu ile ağrıdan şikayet edebilir.
- Tanı kriteri olarak Finkelstein testi yapılır. Hastadan başparmağı avuç içinde olacak şekilde yumruk yapıp ulnar deviasyon yapması istendiğinde radial tarafta ağrı oluşursa test pozitiftir.
- MRI'da tendonlarda kalınlaşma, tendonların çevresinde sıvı, çevre yumuşak dokularda ödem izlenir.
Ayırıcı Tanı
- Elde görülen tendon problemlerinin ayırıcı tanısında USG oldukça faydalıdır.
- Düz radyografiler De Quervain tenosinoviti tanısında yardımcı olmaz, ancak radyal bilek ağrısı ile ilişkili diğer patolojileri ekarte etmek için kullanılabilir.
-Başparmak karpometakarpal eklem osteoartriti
-Skafoid kırığı
-Skafolunat instabilite
-Çakışma sendromu
-Radial nevrit (Wartenberg Sendromu)
Değerlendirme
- Anamnez
- Gözlem
- Palpasyon
- Ödem değerlendirmesi
- Ağrı değerlendirmesi (VAS)
- EHA’ nın değerlendirmesi (özellikle extansiyon ve abduksiyon)
- Kas kuvveti
- Kavrama kuvveti
- Fonksiyon değerlendirmesi (Quick DASH)
Kavrama Kuvveti: Elin fonksiyonunun değerlendirilmesinde kaba motor kuvvet ölçümü amaçlı kullanılır. Manuel kas testi ile ya da çeşitli dinamometreler ile değerlendirilebilir. Kavrama kuvvetinin yanında çimdikleme kuvveti ölçümleri de yapılabilir. Çimdikleme kuvveti ölçümleri için pinç dinamometreleri kullanılır.
Finkelstein Testi: De Quervain hastalığının teşhis etmek için en sık kullanılan yötem, finkelstein testidir. Hasta oturur yada ayakta durur, başparmağı avuç içine gelecek şekilde yumruk yapar. Daha sonra bileğini ulnar deviasyona zorlaması istenir. EPB ve APL tendonlarında ağrı olursa test pozitiftir.
Asemptomatik bilekleri olan hastalarda bu testte yanlış pozitif sonuçlar görülebileceğinden karşı taraf her zaman değerlendirilmelidir. Ultrasonografinin De Quervain'in tenosinoviti teşhis ve tedavi planlamasında oldukça etkili olduğu ve hastalar için çok daha uygun maliyetli olduğu gösterilmiştir. Ultrasonografinin, tendonların kalınlaşması ve fibro-osseöz kanalın daralmasının gözden geçirilmesinde ve tendon sliplerindeki anomalilerin belirlenmesinde yararlı olduğu bildirilmektedir.
Makale bilgi vermek amaçlıdır.
0 Yorumlar